Yelken

Türkiye’deki Geçmişi

Kesin olarak söylenememekle beraber kıyılarımızda 16., 17. ve 18. yy’larda nakliye, ulaşım ve gezi amacıyla yelkenli teknelerin kullanılması Türkiye’de yelken sporunun başlangıcı sayılabilir. 19. yy’da deniz subaylarının eğitiminde yelkenli okul gemilerini kullanan Osmanlılar da Bahriye Mektebi’ne ait, “Nüvid-i Fütuh” adlı bir yelkenli eğitim gemisi ve “Belkıs”, “Yunus”, “Martı” adlarında kotralar vardı. Bu sayede yelkenli teknelerle tanışan öğrencilerle subay adayları, okulda öğrendiklerini tatil günlerinde sandal kiralayarak uygulamaya çalışırlardı. İstanbul’da o zamanlar yelkenli teknelerin sadece yabancı ve gayri müslimlere ait olması, sayılarının azlığı, Türklerin bu sporu fazlaca uygulamalarına engel oluyordu. Moda ve Yeşilköy’de yabancılar tarafından düzenlenen yarışlara da Türkler kabul edilmezdi. Bu yarışların ilki İngilizler tarafından 1912 yılında yapıldı ve 1915 yılında Harbiye Nezareti’nin İngilizlere ait teknelere el koymasına kadar devam etti. Yalnız, 1850 ile 1913 yılları arasında sık olmamakla beraber büyük yelkenli tekne sahibi bazı Türkler de bu yarışlara katıldı ve hatta 1898 yılında Faik Bey’in Afacan adlı yelkenlisi, Prinkipo (Büyükada)Yacht Kulübü’nce düzenlenen 2 haftalık seri yarışlarda birinci oldu. Bu yarışların kendine özgü sınıfları vardı. İstanbul Moda Koyu’nda yapılan 7 Eylül 1913 tarihli “Moda Büyük Deniz Yarışları’nda şu sınıflar öngörülmüştü:
-Yelken ve Motorlu Yachtçılar Sınıfı Yarışı,
-Savaş Gemileri “Cig”leri Sınıfı Yarışı,
-Yelkenli Gaz Gemileri Yarışı,
-Savaş Gemileri ŞALOPA’ları Sınıfı Yarışı,

Türk yelken sporu ilk kez 1921 yılında Atter See’de temsil edildi. Osmanlı Devleti2nin Stockholm elçisi Asım Turgut Bey’in 12 yaşındaki oğlu Demir Turgut, gençler kategorisinde şampiyon oldu.

I.Dünya Savaşı’yla durgunlaşan yelken sporu, Cumhuriyet’le birlikte gelişmeye başladı. 1923 yılında Su Sporları Federasyonu faaliyet programına alındı ve 1930 yılında ilk one desing teknelerle modern yachtçılığa geçildi. 1931 yılında Demir Turgut, Almanya ‘da katıldığı uluslar arası bir yarıştan dönerken, 12 metrekare şarpi sınıfına ait yelken yarışma kurallarını ve tekne planlarını getirerek arkadaşları Şeref Birgen, De Lagrange, Harun Ülman, Behzat Baydar ve Refik Çullu ile uygulamaya başladı. Bu kurallara göre 1932 yılında Moda’da düzenlenen ilk resmi yarışta yelkenleri 12 metrekare Şarpi, 12 Kadem Denizci ve 15 metrekare Yole Sınıflarına ayrıldı. Bundan sonra Moda’daki ikinci yarış 2 Eylül, üçüncüsü ise 16 Eylül 1932 tarihlerinde yapıldı. Aynı yıl İzmir Karşıyaka’da da 12 metrekare şarpi sınıfında bölgesel bir yarış düzenlendi.

Türk sporcularının katıldıkları ilk uluslar arası yarışma 1936 Berlin Olimpiyatları’ydı. Star boat sınıfında yarışmaya katılan sporcularımız Harun Ülman ve Behzat Baydar çifti, tekneyi ilk defa kullanmalarına 14 tekne arasında 7. oldu. 1937 yılında İstanbul’da düzenlenen Balkan Yelken Şampiyonası, Türk yelken sporuna ayrı bir canlılık kazandırırken bu spora ilginin artmasını sağladı.

İzmir bölgesinde yapılan 9 Eylül 1938 tarihli ilk KABA YOLE yarışında ise Muzaffer Kakış (Göztepe) 3 tekne arasında birinci oldu. Bu dönem yelkenciliğin ülkemizde gelişme göstermesini sağlayan en önemli kişiler Burhan Kunt ve Nejat Yulkarslan’dır.

1952 yılında ilk yelken ihtisas kuruluşu “İstanbul Yelken Kulübü (İYK)”Kuruldu. Bu olay, Kalamış Yelken Kulübü, Fenerbahçe, Galatasaray ve Karşıyaka Spor Kulüpleri yelken şubeleri ile İzmir Denizgücü Kulübü başta olmak üzere 30’a yakın ihtisas kulübünün açılmasına önayak oldu(1952-1972 yılları arası).

Yine 1952 yılında ilk defa bir Türk yelkencisi Sadun Boro, bir İngiliz’le beraber dünyanın etrafını teknesiyle dolaştı. 1965 yılında da ikinci kez, karısı ve kendisi yanında olmak üzere tamamiyle yerli malı olan Kısmet adlı teknesiyle dünya turuna çıktı ve 1968’in Haziran ayında başarıyla gezisini bitirerek İstanbul’a döndü. Bundan başka Haşim Mardin’in 7-7-1956 tarihinde 102 gros tonluk ve 120 kadem boyundaki Markoni Yawl armalı “Rüyam” adlı yatıyla, torbay-Lizbon arasında düzenlenen 5 gün ve 800 mil süren yarışta üçüncü olması, Türk yelken sporcularının Offshore yarışlarındaki ilk başarılarıydı.

Yelken sporunun “Türkiye Yelken Federasyonu” adıyla bağımsız bir federasyona kavuşması 25 Mayıs 1957 tarihinde oldu. Orhan Saka ilk federasyon başkanıydı ve 1968 yılına kadar bu görevini yürüttü. Bu arada 1958 yılında ilk yelken ihtisas yayını olan Yelken Gazetesi İzmir’de, bunu takiben Yacht Dergisi de 1964 yılında yayın hayatına başladı. Günümüzde, Yelken Dünyası dergisi bu spor dalında çıkan tek yayındır. 1961 yılında İzmir’de düzenlenen Avrupa Gençler Şampiyonası’nda Altan Yalman-Hayri Karabilgin ikilisi Snipe’ta Avrupa Şampiyonluğu’nu kazandı.

1965 yılında Deniz Kuvvetleri ve yelken yarışçılarının işbirliğiyle yapılan Çakalbey, Gölcük-İstanbul, İzmir, İstanbul, Kuşadası ve Bodrum yarışları yelken sporunun Türkiye’de gelişimine büyük katkıda bulundu.

One desing sınıfta Avrupa Gençler Şampiyonalarında ülkemize ilk birinciliği 1966 yılında Hayri Karabilgin-Altan Yalman ekibi kazandırdı. Bu başarıları 1971 yılında ilk offshore kulüp olan Açıkdeniz Yarış Kulübü’nün kurulması izledi. Bu kulüp 1993 yılında ismini Bakanlar kurulu kararı ile Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü olarak değiştirdi. Bu sınıfta ilk uluslar arası başarımız, 1972 Akdeniz Oyunları’nda elde ettiğimiz üçüncülük ve dördüncülüklerdir.

1972 yılından itibaren Offshore yarış yelkenciliğinde yapı, yarış kuralları ve handikap hesapları yönlerinden uluslar arası düzeyde büyük gelişmeler oldu. Balkan Yelken Şampiyonası 1973 yılında Türkiye Yelken Federasyonu tarafından İstanbul’da düzenlendi. Bu şampiyonada Optimist sınıfında Küçük yelkencilerimiz İbrahim Kakış Balkan 1. liğini kazandı. 1978’den itibaren de yelkencilik yapmayı kolaylaştıran ucuz, hafif ve kolay taşınan sailboard tekneleri yapıldı. Böylece yurdumuzda yelken sporunun geniş kitlelere yaygınlaşmasında önemli engellerden biri aşıldı.

Bu dönemdeki diğer önemli başarılarımızdan biri de, 1977 yılında Yugoslavya’da yapılan Optimist Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’nin “IODA Challenge Cup” takım yarışında 22 ülke arasında 9. olmasıydı. Aynı şampiyonada “Beacon Challenge Cup” yarışında ise Namık Bekler 108 Optimist içinde 16. oldu. 1978 yılında İzmir’de yapılan XI. Balkan Yelken Şampiyonası’nda ise Halim Kakış optimist dalında Balkan 1. si oldu.

Son yılların başarılı sporcularından Serhat Altay, 1990 Akdeniz Oyunları’nda Optimist sınıfında ikinci, Balkan Şampiyonası’nda ise birinci oldu. İlk kez takım halinde birinciliğimiz ise 1992 Balkan Şampiyonası’nda gerçekleşti. Bu şampiyonada sporcularımız 11 kategorinin 6’sında altın madalya kazandı.

1994 yılında ise Türkiye’de 1980 yılından itibaren kullanılan IOR ölçü ve handikap sistemi yerine IMS (Uluslar arası Ölçü Sistemi), Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü programında bulunan bütün yarışmalarda uygulanmaya başladı.

Samim Arduman, Haşim Mardin, Emre Gönensay, Vural Suveren Haluk ve Nesrul Kakış, Altan Yolman, Yusuf Zapçı ve son dönemde yetişen İbrahim Kakış, Ayben Önal, Billur Rumelili, Haluk Babacan ve Arif Gürdenli bu spor dalında ülkemizin başarılı temsilcileridir. Özellikle Arif Gürdenli 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları’nda Finn sınıfında bir yarışta birinci olarak tüm dünyanın dikkatlerini üstüne çekti. 1993 yılında İstanbul’da düzenlenen Balkan Şampiyonası’nda Seren Kavuk, A.Kemal Tüfekçi, Haluk Babacan, Aslı Sözeri ve Kutlu Torunlar altın madalya kazanırken diğer yelkencilerimiz de 5 gümüş, 8 bronz madalya alarak takım halinde 1.liği elde ettiler. 1994 yılında Çeşme’de düzenlenen Avrupa Finn Şampiyonası’nda gençlerde Ali Tüfekçi şampiyon oldu. Aynı yıl 28 Aralık 5 Ocak tarihlerinde Yunanistan’ da yapılan Balkan Şampiyonası’nda yelkencilerimiz dört 1.lik, dört
2. lik ve yedi 3. lük kazandılar.
Avrupa Laser Şampiyonası’nın 23’ncüsü 1995 yılında İstanbul’da yapıldı. Bu şampiyonada Seli Kakış Avrupa’nın dört bir yanından gelen 96 rakibi arasından sıyrılarak Laser Radyel’de Avrupa Şampiyonluğu’na ulaştı. Bayanlar Laser Radyal’de de Deniz Karacaoğlu üçüncülük kürsüsüne çıktı. Balkan Şampiyonası’nda ise sporcularımız 4 altın, 4 gümüş, 8 de bronz madalya kazandılar.

Şişecam Yelken Kulubü, İstanbul Yelken Kulübü, Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü, Marmara Yelken Kulübü, Kalamış Yelken Kulübü, Fenerbahçe, Galatasaray, Göztepe, Karşıyaka, Deniz Harp Gücü Yelken Kulübü, İskenderun Yelken Kulübü, Mogan Su Sporları Kulübü, Karadeniz Yelken İhtisas Kulübü ve Artur Yelken İhtisas Kulübü gibi kulüpler bu spor dalında faaliyet gösteren başlıca kuruluşlarımızdır.

Branşın Amacı
Önceden belirlenmiş bir rotada sporcuların tekne ve rüzgarı birlikte kullanma yeteneklerini ölçmektir. Bununla birlikte yelkencilik , kuralları yönünden en ayrıntılı ve en çok araç gereç gerektiren bir spordur. Bu nedenle sporcuların her hava şartında tekneyi ve yelkeni yönetebilecek fizik kondisyonuna, yelkencilik kuralları hakkında ve araçların bakımına ait bilgiye sahip olmaları asıl amacın tam olarak uygulanması için gereklidir.
Sporcu Özellikleri:
Yelken sporcusu yelkenlisini yönetebilmek ve yönlendirebilmek için güçlü kollara ve vücuda ihtiyaç duyacağı gibi yelkenli, su ve rüzgar üçlüsünün uyumu için hızlı düşünebilen, taktiksel manevralar yapabilecek bir kafa yapısına da sahip olmalıdır.

Yelken ve Çocuk:

Yelken sporu,  çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimini destekleyen keyifle yapılan bir doğa ve su sporudur.  Yelkencilik, çocukların hızlı ve doğru karar verebilmelerine, özgüvenli olmalarına, yardımlaşma duygularının gelişmesine, doğa ile dost, deniz kültürü almış bireyler olmalarına büyük katkıda bulunur.  Psikomotor gelişim açısından bakıldığında, dayanıklılık, kuvvet, çabukluk ve koordinasyon özelliklerinin yelken yapan çocuklarda daha iyi geliştiği görülür. Deniz şartları sürekli değişkenlik gösterdiğinden, çocuklar değişen şartlara hızlı ayak uydurmasını bilir. Zorluklara karşı koymayı, limitlerini zorlamayı, daha iyisini daha hızlı yapmayı öğreten eden doğal bir motivasyon aracıdır yelken. Çocuklar denizde teknesine, yelkenine, çevresine, rüzgara sürekli odaklanması gerektiğinden, farkında olmadan, keyifle aktivite esnasında dikkat ve odaklanma özelliğini geliştirir.


Branş Kategorileri:
Kullanılan tekne türüne göre iki farklı kategoriye ayrılır.

  • Boardlar ( Rüzgar ve Uçurtma Sörfü ) ve
  • Dingiller ( hareketli salmalı tekneler ). Olimpiyatlarda yelken branşında, Optimist, laser, laser radial, 420 sınıfı ve techno 293 kategorileri yapılır.
  • Olimpik olamayan kategoriler ise, Pirat, Dragon, Yat, Uçurtma Sörfü, Funbord ve  12 Kadem Dingil olarak sınıflandırılır.

Yelkenli Yarışları Şekli

Yelken yarışları üç ayrı kategoride toplanmaktadır.
1 – Regatta olimpik yarışları
2 – Okyanus yarışları
3 – Maç (ya da kafa kafaya yarış)

Yarışma kuralları tüm yelkenli tekne kategorilerinde aynı şekilde uygulanır. Yarışmalara erkekler ve kadınlar (özel yarışlar dışında) katılabilirler.

Yarışmaların olimpik seyri üçgen şeklindedir ve seyir denize atılan şamandıralar ile belirlenir. Yarışmanın yönü rüzgârın estiği yöne göre belirlenir. Yarışma mesafesi yarışılan yelkenli tekne kategorisine göre değişir.

Olimpik Yelken Yarışları:

Yelkenli tekne sınıflarından Finn, 470, 49er, Laser ve Laser Radial; yat sınıflarından Star ve Elliott 6m; sörf sınıflarından Neil Pryde RS-X olimpiyatlarda yarışları yapılan sınıflardır.

Yarış Esnasında Giyilen Ekipmanlar
Bu branşın sporcuları güvenlikli ve hava şartlarının kendilerini olumsuz etkilemeyeceği kıyafetler giyerler. Sıcak havalarda çabuk kuruyacak kıyafetler giyerlerken, soğuk havalarda su geçirmez kıyafetler giyerler. Bu branşın sporcularının en önemli ekipmanı can yeleğidir.

Yelken Sporunu Yapmak İsteyenler İçin
Tüm spor branşlarında olduğu gibi Yelken sporunda da başarılı sporcular 6 – 7 yaş aralığında bu spora başlayan ve eğitimlerini aldıkları Spor Kulüplerinin antrenmanlarına  prensipli bir şekilde devam eden kişilerden oluşur. Fakat Yelken sporu her yaşın sporudur.

Yelken sporu orsa, apaz ve pupa adlarında 3 seyirde düzenlenir ve iki ana başlık altında toplanır:
a) Gezi Yelkenciliği
b) Yarış Yelkenciliği

a) Gezi Yelkenciliği:
Çeşitli süreler ve rotalarda tek ya da daha fazla sayıdaki insanın, yelkenli tekneyle gezi amaçlı yaptığı yelkenciliğe denir. Bu geziler , kısa süreli yapıldığı gibi, birkaç yılı da kapsayabilir. Salma ya da sabit omurgalı küçük yachtlarla yapılan okyanus gezileri ve dünya turları bu gruba dahildir.

b) Yarış Yelkenciliği:
Bir plan üzerinde birbirine tamamen eş olarak çoğaltılmış one desing ya da farklı büyüklükteki teknelerin kendi aralarında yaptıkları yarışlara denir. One desing tekneler aynı yapı ve ağırlıkta olup eşit alan, biçim ve malzemeden üretilirler. Diğer çeşit yarış yelkenciliğinde ise tekneler, ayrı planlara göre çeşitli ölçü ve yapıda olmak üzere yarışırlar. Bu durumda yarışlar, matematiksel eşitleme ile(handikap sistemi) aralarında kendi yarış kurallarına uyarak, belirli parkurlarda (rota) ve çeşitli ödüllere dayanarak yapılırlar. 45 dakikalık, 3 deniz mili uzunluğundaki Optimist, Sailboard yarışı ile duraklı ya da duraksız bütün küreyi kuşatan rotalarda yapılan dünya ve kıtalararası yelken yarışları bu gruba dahildir.

Diğer branşlarda olduğu gibi yelken sporunda da yarışabilmek için lisans sahibi olmak gerekir. Ancak Türkiye dışındaki ülkelerde sporcular, IYRU kararları doğrultusunda bir kulüp üyesi olmak zorundayken Türkiye’de ferdi lisans, yarışmalar için yeterli görülür.Yelken sporu ve yarışlarda gerekli ana unsurlar şunlardır:
a) Tekne ve parçaları,
b) Arma,
c) Ekipman, aksesuar,
d) Yelken,
e) İnsan(pratik, teknik bilgi, fizik kondisyon vs.),
f) Bu 5 öğenin birbirleriyle dengeli olarak rüzgarlara ve seyirlere, dalga boylarına göre ayarlanması (hidro ve aerodinamik bilgisi ile birlikte),
g)Yarış kuralları,
h)Yarış taktikleri,
ı)Deniz trafik kuralları,
j)İlk 4 öğeye ait bakım, onarım ve teknik bilgi.

Branşın Amacı
Yelken sporunda amaç; belirlenen rota da yapılan müsabaka esnasında diğer rakip tekneleri geçmeye çalışmaktır.
Sporcu Özellikleri
Yelken sporcusu yelkenlisini yönetebilmek ve yönlendirebilmek için güçlü kollara ve vücuda ihtiyaç duyacağı gibi yelkenli, su ve rüzgar üçlüsünün uyumu için hızlı düşünebilen, taktiksel manevralar yapabilecek bir kafa yapısına da sahip olmalıdır.
Branş Kategorileri
Kullanılan tekne türüne göre iki farklı kategoriye ayrılır. Boardlar ( Rüzgar ve Uçurtma Sörfü ) ve Dingiller ( hareketli salmalı tekneler ). Olimpiyatlarda yelken branşında, Optimist, laser, laser radial, 420 sınıfı ve techno 293 kategorileri yapılır. Olimpik olamayan kategoriler ise Pirat, Dragon, Yat, Uçurtma Sörfü, Funbord ve  12 Kadem Dingil olarak sınıflandırılır.