Kriket

 

Kriket On bir kişilik iki takımın, tahta sopalarla, topları kaleye sokmak için oynadıkları oyun. İlk defa İngiltere’de ortaya çıkan kriket, kısa zamanda popüler bir spor dalı haline geldi. İlk kriket maçı 1728’de Kent ve Surrey kontlukları takımları arasında yapıldı. Zamanla yaygınlaştı. Bugün pekçok ülkede oynanmaktadır. Kendine has koruyucu niteliği olan beyaz elbiselerle sahaya çıkan oyuncuların yerleri takım kaptanı tarafından tespit edilir.
Oyuncuların yerleşim planının durumu her iki takımdaki batsman (vuruş sırası kendinde olan oyuncu)ların savunma tekniğine ve saha şartlarına göre ayarlanır.
Oyuncuların isimleri, sahadaki durumlarına göredir. Oyun sahası yuvarlak veya oval biçimlerdedir,
ancak saha ölçüleri 135 x 150 metreden az olamaz. Yeşil çim sahada oynanan krikette maksat sahanın tam ortasına çizilen
20,11 x3,04 m boyutlarındaki kalın çizginin her iki ucunun merkezinde 70 cm boyundaki üç ince sopa ile üzerine konulan bir
diğer sopadan meydana gelen 22,5 cm enindeki engeli devirmektir. İçi mantar dolu, dışı deriyle kaplı ve çevresi 22 cm,
olan kriket topunun ağırlığı 155 gramdır. Oyunun oynanış şekli şöyledir: Vurucu oyuncu (bowler) elindeki topu bütün gücü ile bu engele (kaleye) doğru atar. Karşı savunmadaki oyuncu bu topa, sopasıyla vurarak hedefini değiştirmeye, bu defa karşıdaki oyuncu hedefinden uzaklaştırılan topu yakalamaya çalışır. Eğer yetişip topun yönünü değiştiremezse yerini başka bir arkadaşına devretmek mecburiyetinde kalır. Her takımın iki vuruş sırası vardır ve bu münavebeli olarak (nöbetleşerek) yapılır. Maçların süresi önceden kesin olarak tespit edilmediğinden, bir karşılaşmanın sonuçlanması iki gün hatta daha fazla sürebilir.  Bu durumda uluslararası bir müsabaka beş gün (30 saat) devam etmektedir.

Oyuncular ve Hakemler

Bir kriket takımı, birisi takım kaptanı olmak üzere on bir oyuncudan oluşmalıdır.
Gayri resmi karşılaşmalarda tarafların anlaşması durumunda iki takım da on birden daha az ya da çok fazla oyuncu bulundurabilir; ancak saha üzerinde en fazla on bir oyuncu yer almalıdır

Top:

Kurallara göre; erkeklerde kriket topunun ağırlığı 155,9 ile 163 g arasında, çevresi ise 22,4 ile 22,9 cm arasında olmalıdır. Kadın kriket maçlarında 415/16 ile 55/16 ons (140 ile 151 g) arası ağırlıkta, 81/4 ile 87/8 inç (21 ile 22,5 cm) arası çevre uzunluğunda; 10-13 yaş aralığındaki oyuncuların mücadele ettiği maçlarda ise 411/16 ile 51/16 ons (133 ile 144 g) arası ağırlıkta ve 81/16 ile 811/16 inç (20,5 ile 22 cm) çevre uzunluğunda top kullanmalıdırlar.

Yedekler 

Sahada yer alan herhangi bir oyuncunun sakatlanması durumunda yedek oyunculardan biri, sakat olan oyuncu yerine oyuna dahil olabilir. Ancak bu oyuncu topa vuramaz, top atamaz, wicketı koruyamaz veya takım kaptanı gibi davranamaz. Sakatlanan oyuncu, iyileşmesi halinde tekrardan oyuna dönebilir.
Sakatlığından dolayı koşamayacak olan vurucu yerine başka bir oyuncu, bu vurucunun yerine karşı wicketa koşabilir. Diğer yandan sakatlanarak oyundan çıkan vurucu, daha sonra oyuna dönerek vuruşlarına kaldığı yerden devam edebilmektedir.

Hakemler 

Maçlarda kuralları uygulayan, gerektiği yerlerde karar veren ve bu kararları oyunculara bildiren iki hakem vardır. kurallarda zorunlu kılın masa da bazı üst seviye maçlarda, saha dışında yer alan ve sahadaki hakemlere yardımcı olan üçüncü bir hakem de bulunabilmektedir.

Sayı Hakemleri 

Hakemlerin kararları ve işaretleri doğrultusunda maçın skorunu tutan iki sayı hakemi bulunmaktadır.

Oyun Kuralları

Kura atışı ile atıcı ve vurucu takım belirlenir. Vurucu takımdan 2 oyuncu wicketlerin önünde yerlerini alırlar. Atıcı, elindeki topu vurucunun arkasındaki wicketi devirmek amacıyla gönderir. Vurucu ise elindeki sopa ile wicketi savunmaya çalışır. Atılan top wickete çarparsa vurucu oyun dışında kalır.

Başarılı bir vuruş gerçekleştirildiğinde her iki vurucuda karşı wicketlere doğru koşmaya başlar. Bu sırada atıcı takımın oyuncuları topu yakalamaya çalışır. Vurucular top yakalanmadan yer değiştirebilirlerse 1 ‘run’ puanı kazanırlar.

Vurulan top yere değmeden oyun alanı dışına çıkarsa 6, yere çarptıktan sonra çıkarsa 4 ‘run’ puanı vurucu takımın hanesine yazılır. Eğer top atıcı takımın oyuncuları tarafından havada yakalanırsa vurucu oyun dışı kalır. Atıcı takımın oyuncularından birisi oyun alanı içinde yerden seken topu tuttuğunda kaleciye pas verir. Kaleci topu atarak wicketi devirdiğinde vurucu oyun dışı kalır.

Kriket formatları ülkeden ülkeye çeşitlilik gösterir; ancak uluslararası müsabakalarda uygulanan üç ana format vardır. Bunlar;

1- Test Formatı
2- ODI Formatı

3-Twenty20 Formatı şeklindedir. Biz burada T20 formatından bahsedeceğiz.

Twenty20 Formatı: Diğerlerine göre, nispeten bebek yaşta kabul edebileceğimiz bu formatta maçlar, 20’şer over’dan oluşan iki devreden oluşur. 1 over, 6 topun gönderilmesiyle sonlanır. Basit bir hesapla, bir devrede en az 120 top gönderildiğini söyleyebiliriz. Maçlar, devre arasını da hesaba katarsak, yaklaşık 3 saatlik bir zaman dilimini alır.

Kriket Sahası: Kriketin oynandığı alan, plan olarak yukarıdaki gibidir. Gördüğünüz oval yeşil bölgeyi, ipler çevreler. Boundary denilen yer, bu iplerin dışıdır. Pitch denilen alan, topların gönderildiği, atıcı ve vurucuların yer aldığı alandır.

Pitch/Wicket: Bu alanın önemi büyüktür çünkü zemin, maçın gidişatında belirleyici rol oynar. Bu özel zeminin fazla düz ve pürüzsüz olması veyahut yer yer çatlaklar içermesi, topun yerde ne kadar sekeceğinden, sektikten sonra nereye gideceğine dair bir sürü konuda belirleyicidir. Aslında oyunun keyfi biraz da zeminin özelliklerinin maçtan maça ve hatta devreden devreye değişmesinden ileri gelir. 

Popping crease denilen çizgi, vurucuyu ilgilendiren bir çizgidir. Bu çizgi, hem stumped, hem de run-out durumlarında belirleyici rol oynar. Çok kaba bir özetle,oyuncunun oyunda kalabilmesi için, bir ayağının veya sopasının yere değen kısmının bu çizginin gerisinde kalması gerekir.

Bowling crease’se, atıcının ilgi alanına girer. Atışın geçerliliği konusunda belirleyici bir çizgidir.


Stumps, yanyana bulunan ve üzerlerinde ik tane çubukçuk(bails) yerleştirilmiş olan üç çubuklu yapıya tekabül eder. Kısaca kale de diyebiliriz. Çubukçukların havaya kalkması durumunda kale bozulmuş sayılır.

Offside/Leg Side:  Çok sık kullanılan kriket terimlerinden biridir. Temel olarak, sağ elli bir vurucunun sağ tarafı, offside’ı ifade eder. Diğer tarafsa leg-side olarak adlandırılır. Sol elli bir vurucu içinse bunun tam tersi geçerlidir. (sol elli vurucunun sol tarafı offside’dır)

Atış(Bowling)  Bir kriket takımında atıcı takımın amacı, rakibin aldığı koşu sayısını sınırlamak veya rakip vuruucları oyundan çıkarmaktır; yani wicket almaktır. Bir takımı oluşturan 11 oyuncu da atış yapabilir. Bir overda atış yapan oyuncu, herhangi bir sakatlık olmamış veyahut hakem tarafından fark edilen bir disiplinsizlik sonucunda dışarıya gönderilmemişse overı tamamlamak durumundadır. Yukarıdaki videoda güzel atışlardan örnekler bulabilirsiniz.

Fielding(Saha Savunma): Bowling yani atış yapan takım aynı zamanda fielding da yapıyor olur. Tam Türkçe karşılığını ararsak, ‘saha savunmak’ diye çevirebileceğimiz fielding sırasında, atıcı takımın oyuncuları sahaya yayılarak atışı beklerler. Amaçları, vurucudan gelen topu havada yakalamak veya en kısa sürede tekrar atıcı oyuncuya ulaştırmaktır. Yukarıda, güzel bir fielding örneğini görmektesiniz. Topun dışarıya gitmesini engellemeye çalışan fielder, canhıraş vaziyette 6 sayıyı kurtarıyor.


Vuruş(Batting): Vurucu takımın amacı, koşu almaktır. Her vurucu takımın, karşılıklı  iki kale(stumps) önünde bekleyen iki oyuncusu vardır. Bunlardan biri, rakipten gelen topu karşılayan konumda, yani vurucu pozisyonundadır; diğeriyse koşu yapmaya hazır  beklemektedir. Bir takımın 11 vurucusu vardır fakat bunlardan 10’u kaybedilirse, vurucu takımın devresi sonlanmış olur. Yukarıda, güzel vuruşlardan  örnekler vardır.

Koşu: Krikette sayı alma yöntemidir. Atıcı topu attıktan sonra, karşılıklı iki kalede bekleyen vurucuların yer değiştirmesi, bir(1) koşu demektir. Mümkün olduğunca fazla koşu alabilmek için vurucu, atıcıdan gelen topu mümkün mertebede en az rakip oyuncunun bulunduğu, en kuytu ve uzak köşeye yollar. Koşu nasıl alınır, merak ediyorsanız, videoyu izleyin. Vurucu oyuncu topu yerde sekmek suretiyle dışarıya(sahayı çevreleyen iplerin ardına) gönderebilirse doğrudan 4 koşu, yere hiç temas ettirmeden bunu başarırsa 6 sayı alır.

4 koşu: Vurucu oyuncu topu yerde sekmek suretiyle dışarıya(sahayı çevreleyen iplerin ardına) gönderebilirse doğrudan 4 koşu alır.

6 koşu: Vurucu oyuncu topu yerde sektirmeden dışarıya(sahayı çevreleyen iplerin ardına) gönderebilirse doğrudan 6 koşu alır.

Ekstra Sayılar: Krikette, vurucu oyuncunun hünerleri sayesinde gelen sayılar kadar, rakip takımın başarısızlığı sayesinde alınan sayılar vardır. Bazen batsmanlar, kıllarını bile kıpırdatmadan sayı kazanırlar.

Bye: Atıcı oyuncu, topa sopasıyla vuramasa da, topun gittiği yer sayesinde zaman bulup koşu kazanabilir. Buna bye denir. Bazen atıcının gönderdiği top hiç kimseye temas etmeden, atıcının takımındaki diğer fielderlar tarafından da yakalanılamadan dışarı gider. Bu durumda 4 bye koşusu kazanılmış olur. Bu koşular vurucunun hanesine yazılmaz, takım hanesine yazılır.

Leg Bye: Atıcı oyuncunun vücuduna çarpan top bye olursa, buna leg bye denir. Pratikte, isim farklılığı dışında ,yukarıdaki duruma göre değişen bir şey yoktur.

Wide: Atıcı oyuncu, topu, vurucunun karşılayabileceği yükseklikte ve genişlikte göndermek zorundadır. Vurucunun leg side tarafına düşen toplarla, fazla açıktan off-side’ına giden toplar, geniş atışlardır ve atış tekrarı yapıldığı gibi, vurucu takım hanesine bir sayı eklenir.

No Ball: Atışın tekrarı ve rakip takım hanesine bir koşu yazılmasıyla sonlanır. En sık rastlanan şekli front-foot no ball’dur. Videoda, bir no ball örneği görülmektedir.

Front Foot No Ball: Bowling crease’in, yani atıcı çizgisinin önemine yukarıda değinmiştik. Eğer atıcı oyuncunun öndeki ayağı, top elden çıkarken atıcı çizgisinin tamamıyla önündeyse, bu bir önayak noball’udur T20 formatında, tekrar edilen atış, free-hit ismini alır.

Freehit: Ön ayak no ball’undan sonra gelen bu özel atışta vurucunun oyundan çıkma yollarından bir tek run-out geçerlidir. Yani oyuncu bowled veyahut  caught gibi yöntemlerle oyundan çıkmaz. Bu da vurucuya, ekstradan daha cesur vuruşlar yapma şansını verir.

Bunun dışında, atıcının baş hizasını geçen atışlardan bir over içinde iki tane göndermesi, topun “bowling” şeklinde tanımlanan ve gönderme anında dirseğin kırılmamasını temel alarak oluşturulmuş formatta gönderilmemesi gibi no ball sebepleri bulunur.

Wicket: Birden fazla anlamı olan bir terimdir. Bir anlamı, topların gönderildiği, atıcıyla vurucunun kozlarını paylaştığı zemindir. Bu zeminin özellikleri, günden güne ve hatta saatten saate değişir, bu da stratejilerde büyük farkları beraberinde getirir. Aynı zamanda, kaleyi de ifade eder.

Wicket Almak: Bilgisayar oyunu mantığıyla düşünürsek, temelde, bir takımın sahip olduğu ‘can’ sayısını eksiltmeyi ifade eder.  Örneğin T20 formatında her vurucu takımın, 10 wicketı vardır. Bu wicketlar, aslında 10 vurucuyu temsil eder. Wicket düşünce, bir vurucu oyundan çıkar. Peki bir wicket nasıl alınır? Yani bir takımın canı nasıl yenir?

Şu unutulmamalıdır ki, wicketı alan her zaman atıcı takımdır (fielding team). Wicket alabilme yollarından en sık karşımıza çıkanlar şunlardır:

1- Bowl Out: Vurucunun arkasında üç çubuk ve bunların üzerinde de iki tane küçük çubukçuk bulunur. Bunların bütününe kale denebilir. Çubukçukların havaya fırlaması, kalenin bozulması ya da düşmesi anlamına gelir. Eğer bu olay, atıcının yolladığı top sayesinde olursa, vurucu “bowled out” olarak oyun dışı kalır.

2- Caught(Yakalama): Beyzboldaki bir kural, krikette de aynen geçerlidir. Atıcıdan gelen ve vurucunun karşıladığı top, şayet yere inmeden atıcı takım elemanları tarafından yakalanırsa, vurucu oyundan çıkar ve vurucu takımın bir wicketı düşer.

Caught Behind(Arkada Yakalama): Eğer bu yakalamaya olayı, vurucunun arkasındaki özel fielder, terim adıyla wicketkeeper(kaleci) tarafından gerçekleşirse, buna arkada yakalama denir.

3- Stumped: Vurucu oyuncu, kendi kalesinin önünde bulunan çizginin tamamen dışında bulunursa, kaleyi boş bırakmış sayılır. Söz gelimi, eğer vurucu oyuncunun bir ayağı, tamamıyla söz konusu çizginin gerisinde değilse, oyuncu savunmasız kalmış demektir. Eğer kalenin arkasındaki rakip oyuncu, yani wicketkeeper bu durumu fark ederse, topu yakalayıp kaleyi devirerek vurucuyu dışarı gönderebilir. Buna stumped out denir. Genellikle vurucu oyuncunun ıskasının ardından ortaya çıkar ve bazen de komik görüntülere sahne olabilir.

4- Run Out: Sayı alma yolunun, iki vurucunun, karşılıklı kaleler arasında yer değiştirmesi olduğunu belirtmiştik. Bazen bu işlemin yapılması sırasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar, kalelerden birinin boş kalmasına sebebiyet verir. Şayet fielding yapan takım kaleyi bozarsa(üç çubuğun üzerindeki çubukçukları havaya yükseltir veyahut çubuklardan birini devirirse) ve bunu yaptığı anda, vuruculardan herhangi biri, kalesinde değilse(bir ayağı veyahut sopası, kale çizgisinin içinde, yere temas etmiyorsa), kaleye en yakın oyuncu dışarı çıkar. En aptalca wicket kaybetme yollarından biri olarak kabul edilir.

5- LBW: Karmaşık wicket alma yöntemlerinden biridir. Açılımı Leg Before Wicket’tır. Vurucu oyuncu, topun kaleyi vurmasını vücuduyla engellerse, hakem oyuncunun dışarı çıkmasını isteyebilir. Yalnız bu durumun oluşmasını sağlayacak bir takım önkoşullar vardır. Öncelikle top, vurucunun offside(yani sağ elli vurucunun sağı, sol elli vurucunun solu)’ndan gelmelidir. Vurucu, topun yolunun kestiğinde, ilk çarpışma anı, kaleyi sınırlayan hayali çizginin içinde olmalıdıır. Bununla birlikte, hakem, topun -eğer yolu kesilmemiş olsa- mutlaka kaleyi devireceğinden emin olmalıdır. Genellikle tartışmaya sebebiyet veren bir karardır. Umarım yukarıdaki iki örnek anlamaya yardımcı olur.

6- Caught&Bowled:  Blogumuza adını veren wicket alma şeklidirAtıcı oyuncunun, rakip vurucunun sopasıyla karşıladığı topu havada yakalaması halinde gerçekleşir. Bu durumda, vurucu oyundan çıkmak durumundadır. En spektaküler, izlemesi keyifli wicket alma yöntemlerinden biridir.

Nadir de olsa, şu aşağıdaki yollarla da wicketın düştüğü olur.

7- Hit Wicket:(Kaleyi devirmek)  Atışı bekleyen vurucu oyuncu, ekipmanıyla veyahut vücuduyla kendi kalesini bozarsa, devre dışı kalmış sayılır. Unutulmaz örneklerinden biri Pakistan’dan  Inzamam-ul-Haq’dan gelmiştir.

8- Topa İki Kez Vurmak Vurucu, bir atışta, topa sopasıyla ancak bir kez dokunabilir. Aksi halde oyun dışı kalacaktır.

9- Yol Kesmek Vurucular, kaleler arasında yer değiştirip koşu alırken, bazen bilinçli olarak rakip fielderların yolunu keserler. Veyahut birbirlerine top atmalarını engellerler Bunu yapmalarının sebebi, run-out tehlikesinden kurtulmak olabilir. Anlamayı kolaylaştırmak için yine Inzaman ağabeyimiz imdada yetişir.

10- Vurucunun Elle Teması Vurucu oyuncu, bilinçli şekilde, topa eliyle temas edemez. Oyuncunun eldiveni, sopanın bir parçası sayılır. Dolayısıyla, top eğer eldivene çarpar da havada yakalanırsa, oyuncu yine dışarıda kalır.

11- Oyunu Geciktirmek: Bir vurucu dışarıda kaldıktan sonra, yerine girecek yeni vurucu 3 dakika içerisinde kalesinin önüne geçmiş,  top karşılamaya hazır hale gelmek zorundadır. Bu sürenin aşılması durumunda oyun dışında kalır.

Kriket Skorlaması:Krikette skorlama, ilk bakışta karmaşık gelebilir. Örneğin 117/9 gibi bir ifade, ilk bakışta anlamsızdır. Taksim işaretinin solundaki 117, vurucu takımın elde ettiği koşu sayısını ifade eder. Sağ taraftaki 9’sa, atıcı takımın kaç wicket aldığını bizlere gösterir. Bu hesaba göre A takımı 117 koşu alırken, 9 wicket kaybetmiştir. Bunu söylerken, her takımın bir devrede 10 wicketı olduğunu hatırlatalım. Yani yukarıdaki örnek özelinde konuşursak,  atıcı takım bir wicket daha alarak devreyi tamamlayabilir.

Bir Kriket Maçı Nasıl İlerler?

Para atışı: Önce para atışı yapılır ve kaptanlarca, ilk olarak hangi takımın batting yapacağı, yani vurucu takım olacağı belirlenir. Para atışını kazanan takım, kendi oyun stratejisine göre fielding veya batting yapmayı tercih edebilir. Bu, tüm formatlarda ortaktır. Anlamayı kolaylaştırmak için, hayali bir A Takımı ve B takımı kuralım. Para atışını kazanan A Takımı, batting’i, yani vurucu takım olmayı seçmiş olsun.

İlk Devre: Burada, T20 formatı özelinde konuştuğumuzu belirtmek zorundayız. Daha önceden de belirttiğimiz gibi, bu formatta bir devre 20 overdan oluşur. İlk 6 overda, powerplay kuralı uygulanır.

Powerplay: Limitli over formatlarına(T20 ve ODI) renk katmak için uygulamaya konan bu kuralda, fielding yapan, yani sahayı savunan takımın, işini yapması zorlaştırılır. T20’de şöyle uygulanır:  Kriket sahası tekrar hatırlanacak olursa(bkz. Kriket Sahası), sarı bölgenin etrafındaki açık yeşil bölge, 30 yardlık iç saha alanıdır. Atıcı takım, 6 over boyunca, bu çemberin dışına yalnızca iki oyuncu yerleştirebilir. Bu da, elbette dış sahaya gidecek topların yakalanmasını veyahut çarçabuk atıcıya geri döndürülmesini zorlaştıracaktır. Vurucu takım için avantaj yaratan bir kuraldır.

Devre Sonu: Bir devrenin sonuna gelinmesi için ya 20 overın tamamlanması, ya da vurucu takımın 10 wicketını kaybetmesi gerekir. Hangisi daha erken olursa, devre öyle tamamlanır. Örneğimize geri dönelim ve A Takımı, 117/9’la devreyi tamamlamış olsun.Bu durumda, B Takımı’nın maçı kazanması için, bundan bir fazlasını yapması yeterlidir. Yani B Takımı’na, 118 koşu gereklidir.

İkinci Devre: Elbette ikinci devrede roller değişecektir; A Takımı fielding yaparken, B takımı batting’e geçmiştir. A Takımı, ilk devrede ürettiği 117 sayıyı korumak, B Takımı’nın bu sayıyı geçmesini engellemek için çalışmaktadır. B Takımı, 118’i bulduğu anda maçı kazanır. Eğer B Takımı 117’i bulamadan 20 over tamamlanmış vehayut tüm vurucularını yitirmişse mağlup olmuştur.

1. Durum:  Diyelim ki B Takımı, 16. overda 116’ya ulaşmış ve tüm vurucularını yitirmiş olsun. Böyle bir durumda, A Takımı maçı 1 koşuyla kazanmış sayılır. (117-116=1)

2. Durum:  Diyelim ki B takımı 17. overda 118’e ulaşmış ve 7 wicket kaybetmiş durumda olsun. Bu durumda skorları 118/7 olacaktır ve maçı kazanmış sayılacaklardır. Kriket skorlamasında bu, “B Takımı maçı 3 wicketla kazandı) olarak ifade edilir. Çünkü B Takımının 10(toplam wicket sayısı)-7(kaybedilen wicket sayısı)=3 wicket daha fazlası, yani kullanabileceği 3 vurucu daha fazlası vardır. Mesela 9 wicketla alınan bir galibiyet, fielding takımının başarısızlığını ifade eder.

3. Durum: Diyelim ki 20 over sona erdi ve B Takımı, tüm wicketlarını yitirmiş olmasına karşın 117’ye ulaşmış duruma geldi. Bu durumda, Superover denilen özel devre oynanır.

Superover:  Eşitlik bozmak için oynanan bu iki extra over için takımlar, 3 vurucu ve 1 atıcı seçerler. Yeniden gerçekleşen para atışından sonra hangi takımın ilk olarak batting ve bowling yapacağı belirlenir. Diyelim ki A takımı para atışını kazandı ve ilk olarak bowling yapmayı seçti. Bu durumda, B takımının vurucularına 6 top gönderecektir. Tabi Eğer üçünü de 4 topta oyun dışına gönderirse, yani 3 wicketı da alırsa, over zaten sona erer. Aksi takdirde, mümkün olduğu kadar az koşu verme niyetindedir. B Takımı, diyelim ki, superover’ı 19 koşuyla bitirmiş olsun. A takımı bu sayıyı geçemezse, maçı B takımı kazanmış sayılacaktır. Burada da eşitlik çıkması halinde daha çok 6 yapan takım kazanır.

Kriket Atış Tipleri 

Esasında, yukarıda verdiğimiz bilgiler, bir T20 maçını izlemek için gerekli temeli içeriyor ancak son bir ayrıntı olarak, biraz da kriketin en keyifli noktası, atış tipleri hakkında kısaca bilgi vermek gerekir diye düşünüyorum. Kriket oyunu, atış yapan oyuncuyla vurucu arasındaki düelloyu temel alır. Atış yapan(Bowler), hava koşullarını, zemini, kendi formunu ve rakip vurucunun haleti ruhiyesini göz önünde bulundurarak yapacağı atışı seçer. Temelde atışçılar, özellikle 3 ana alanda uzmanlık oluşturmuşlar ve özelleşmişlerdir.

1- Fast Bowling(Hızlı Atış):  Adı üzerinde, hızlı atışlar, wicket almanın iyi yollarından biridir. Topların hızı 140 km/s’e kadar varır. Vurucu, ne olduğunu anlamadan gerekli hamleyi yapamaz ve wicket düşer. Elbette 3-4 top hızlı, 1 top yavaş atmak, hız ve atış çizgisi değiştirmek, hızlı atıcıya büyük avantaj yaratacak bir meziyettir. Çünkü wicket alma işi, aslında karşısındaki batsman’ı psikolojik olarak yenmeye, yapacağı atış konusunda yanıltmaya bağlıdır çoğu zaman. Yukarıda, bir hızlı atış tipi olan swing bowling’i en iyi yapan isimlerden biri olarak kabul edilmiş Wasim Akram’dan bir derleme yer almaktadır.

2- Medium Pace(Orta Hızlı Atış): Hızlı atıcılar yoğun fiziksel emek harcarlar ve maç boyunca fit kalmak için diğer atıcıların da yardımına ihtiyaç duyarlar. Fakat orta hızlılar, asla bir dinlendirme aracı değildir. Özellikle hız değişimini çok iyi ayarlayabilen bu tarz atıcılar, çok kontrollü atışlar yaparak hem wicket alır, hem de rakibin koşu almasını engelleyebilecek yetiye sahiptirler. Hızlı atıcılar wicket alma/kontrolü elinde bulundurma dengesinde, ilk tarafa yakınken orta hızlılar, ikinci saydığımıza daha yakın oynarlar. Takımın atış ünitesinde dengeliyici unsur olarak yer alırlar.

3-Spin Bowling(Falsolu Atış): Bu atışların hızı, yukarıda saydıklarımıza göre çok daha yavaştır. Fakat bir çok oyuncu, falsolu atışçılara karşı topa girmekte zorlanır. Özellikle zemin ağırlaştıkça, top yerden fazla zıplamamaya başladıkça, yavaş atışlardan koşu çıkarmak zorlaşır. Rakibe fazla koşu vermemek falsolu atıcının hünerlerine bağlıdır; kimi zaman Shane Warne veyahut Murali Muralitharan gibi, sıklıkla wicket alan ve her atışı tehlike yaratan falsocular çıkabilir. Temelde spin bowling, kriket oyununa çok farklı bir boyut kazandırır ve falsolu atıcılar maç stratejisinde önemli bir rol oynarlar. Topun yerde sektikten sonra aldığı falsoya göre off break, leg break, googly, doosra gibi farklı falsolu atış tipleri mevcuttur.

 

Not: Hakemlik ve Antrenörlük Kursları ile Güncel Haberler İçin Aşağıdaki Linki Tıklayınız.

Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu